Yedigöller Milli Parkı özellikle sonbaharda, yeşil ve sarının bütün tonlarının harmanlandığı doğasıyla, farklı bir tatil geçirmek isteyenlere ideal bir alternatif sunuyor... (Yazı: Murat ŞAHİN)
Türkiye'nin en güzel milli parklarından biri olan Yedigöller Milli Parkı'nda ağaçlar sonbaharın renklerine bürünmeye başladı. Fotoğraflar: Murat ŞAHİN
1636 hektar büyüklüğündeki Yedigöller havzası, 1965 yılında Milli Park olarak korunmaya alınmış. Havza, kayan kütlelerin vadilerin önlerini kapatması sonucu oluşan, yüzeysel ve yer altı akışlarıyla birbirine bağlı, kuzeyden güneye 1500 m. mesafede sıralanmış 7 gölden oluşmakta. Bu göllerin isimleri Büyükgöl, Küçükgöl, Deringöl, İncegöl, Nazlıgöl, Sazlıgöl ve Seringöl.
Milli Park içindeki göller, aralarında 100 m. yükselti farkı bulunan ve ortalama 780 m. yükseklikte olan iki plato üzerinde bulunuyor.
Yedigöller Milli Parkı’nın güneyinde, 1380 m. yükseltideki Kapankaya Tepesi'nde bulunan manzara seyir yerine çıkılarak gölleri ve vadideki eşsiz peyzaj güzelliklerini görmek mümkün.
236 adet bitki türünü içeren Yedigöller Milli Parkı, bu haliyle tam bir saklı cenneti andırıyor.
Yedigöller'de bulunan Orman Bakanlığı’na ait bungalov evler konaklamak için ideal. Ayrıca doğa aşıkları için Milli Park'ta 1 hektarlık çadır ve karavan alanı da bulunuyor.
Yedigöller'e Mengen ve Bolu yolları üzerinden ulaşmak mümkün.
Yedigöller Milli Parkı'na ulaşım kolaylaştığı için ziyaretçi sayısında da artış hayli yüksek. Daha önceki ziyaretlerimin hiç birinde yaşamadığım kalabalık ve trafik sorununu bu hafta yaptığımız gezimizde yaşadım.
Parkın içindeki tüm yollar kilitlendi, otomobiller hiç bir yere kımıldayamaz hale geldi. Ziyaret etmeyi düşünenlere tavsiyem otomobillerinizi daha dışarılarda bırakmanız ve gezinizi yürüyerek yapmanız. Sonbaharın her tonunu görerek yapacağınız bu yürüyüşten zevk alacağınıza eminim.
